Sıcak Daldırma Galvaniz
Sıcak Daldırma Galvaniz, demir veya çelik malzemelerin
erimiş çinko ile kaplanması işlemidir. Bu işlem, malzemelerin korozyona karşı
korunmasını sağlar ve ömrünü uzatır. Sıcak Daldırma Galvaniz işlemi şu
aşamalardan oluşur:
Yüzey hazırlama: Malzeme üzerindeki pas, yağ, kir ve diğer
kirleticiler temizlenir. Bu amaçla, alkali banyosu, asit banyosu ve yıkama
banyosu kullanılır.
Flux kaplama: Malzeme, çinko amonyum klorür solüsyonu içeren
bir banyoya daldırılır. Bu işlem, malzemenin çinko ile reaksiyona girmesini
kolaylaştırır ve yüzeydeki oksitleri önler.
Galvanizleme: Malzeme, 450-465 °C sıcaklıktaki erimiş çinko
banyosuna daldırılır ve tüm yüzeyi çinko ile kaplanır. Bu işlem sırasında,
demir ve çinko arasında alaşımlı bir tabaka oluşur.
Soğutma: Malzeme, çinko banyosundan çıkarıldıktan sonra,
havada veya su banyosunda soğutulur. Bu işlem, çinko tabakasının sertleşmesini
ve yapışmasını sağlar.
Sıcak Daldırma Galvaniz işlemi, çeşitli sektörlerde
kullanılan demir ve çelik ürünlerin kalitesini ve dayanıklılığını artıran bir
yöntemdir. Bu işlemi yapan firmalar, Türkiye’nin farklı bölgelerinde
bulunmaktadır. Sıcak Daldırma Galvaniz fiyatları, firmalara, malzemenin
boyutuna, ağırlığına ve şekline göre değişmektedir.
Sıcak daldırma galvaniz (SDG), erimiş çinko havuzu içine
çeliğin daldırılması işlemidir. Benzer korozyon önleme yöntemlere göre daha
belirgin avantajı vardır. Çelik malzeme çinko havuzu içinde iken, erimiş çinko
ile reaksiyona girer ve çeliğe üstün bir koruma sağlayan bir alaşım kaplama
oluşur. Sıcak daldırma galvanizli (SDG) bir ürün, herhangi bir bakım veya
onarım gerektirmeden yıllarca kalabilir.
Hemen hemen tüm metaller için korozyonun nedenleri ve oluşma
mekanizması aynıdır. Ana neden ve oluşma mekanizması elektro-kimyasal nedenlere
dayanırken, değişen parametre nedeniyle farklı metaller üzerindeki etki
karakteristiği de değişiklik gösterir.
Korozyon yapısal çelik için ciddi tehlike oluşturmaktadır.
Korozyon oluşumu; farklı atmosferik ortamların sonucu olan paslanma ile
başlayıp korunmayan yüzeylerde korunanlara nazaran daha hızlı artarak
gerçekleşmesiyle sonuçlanır.
Atmosferik şartlar sonucunda oluşan korozyon kimyasal bir
bozunmadır. Demir ve çelik malzemeler bulundukları bu farklı atmosferik
koşullardan etkilenerek fiziksel, kimyasal, elektriksel ve diğer özelliklerini
yitirirler. Dolayısıyla korozyon sonucu oluşan paslanma, sadece görüntü
bozukluğu olmayıp aynı zamanda metali aşındıran, kullanım ömrünü azaltan
kimyasal bir reaksiyondur.
Demir – çelik atmosfer ortamında en hızlı okside olup
tahribata uğrayan metallerdir. Bu yüzden çelik yüzeylerin temel olarak atmosfer
ile temasından korunmasını sağlayan en etkili, ekonomik ve kesin olan çözüm
sıcak daldırma galvaniz yöntemi ile çinko kaplanmasıdır.
Sıcak daldırma galvaniz kaplama, çelik ve demirin eriyik
çinkoya daldırmak suretiyle kaplanmasına denilmektedir. Malzemenin tüm yüzeyi
en kritik noktalara kadar çinko ile kaplanmaktadır. Önceleri parlak bir
görünüşe sahip olan kaplama yüzeyi zamanla matlaşarak mat gri renkte koruyucu bir çinko tabakası
oluşturur.
Sıcak Daldırma Galvanizleme, erimiş çinko banyosuna
daldırılan demir ve çelik malzemelerin yüzeyine çinko ve çinko bileşikleri
içeren koruyucu bir kaplama yapma işlemidir. Koruyucu kaplama genellikle birkaç
tabakadan meydana gelir. Temel metale yakın olanlar, demir-çinko
bileşiklerinden meydana gelmiştir. Üst üste yer alan bu tabakaların en dışında
tamamen çinkodan meydana gelen bir tabaka yer alır.
Sıcak Daldırma Galvaniz yöntemiyle çinko kaplanan
malzemelerde Fe-Zn arasında gelişen reaksiyonlar sonucunda kaplama içerisinde
Fe –Zn fazları oluşmaktadır.( eta, zeta, delta, gama ) Çeliğin tabanından
başlayarak, her tabaka dış yüzeye kadar yükselen oranlarda çinko içerir. Bu
yüzden ana metal ile kaplama arasında güçlü bir bağ sağlayan Fe-Zn fazlarına
doğru kademeli bir geçiş vardır. En üst katman çinko tabakasıdır ve parlaklığı
sağlar. Bu tabaka zamanla atmosferik şartlarda kendisini doğaya bırakır,
parlaklık kaybolur. İşte bu aşamadan sonra ikinci katman olan zeta katmanı asıl
korumayı sağlar.
Bu koruma korozyonu 15 yıldan 80-100 yıla kadar geciktirir.
Böylesi bir koruma hiçbir biyolojik esaslı korumada (boya) yoktur. Boya ve
plastik kaplamada hasar gören yerlerde metal paslanır ve kaplama tabakasını kaldırır.
Dolayısıyla bu tür kaplamalar sıcak daldırma çinko kaplamaya oranla güvenli ve
uzun ömürlü değildir. Ayrıca zaman içinde sürekli bakım gerektirmektedir.
Malzemenin hasar görmesini engelleyemeyeceğiniz gibi; hasar gören bölgede
malzemenin içine doğru ilerleyen pas oluşumunu da engelleyemezsiniz. Bu anlamda
demir ve çeliğin paslanmaya karşı korunmasında en akılcı ve kesin çözüm metal
yüzeylerin ” sıcak daldırma galvaniz ” yöntemiyle kaplanmasıdır. Bu yöntem,
metal yüzey ile çinkonun metalurjik bir bağ oluşturması sonucunda malzeme
yüzeyinde meydana gelen alaşım tabakaları ile dış etkilere karşı daha dayanıklı
ve en uzun koruma ömrüne sahip bir kaplama sağlamaktadır.
Sıcak daldırma yöntemiyle galvaniz prosesinde ergimiş çinko
çeliğin kenar köşe gibi bütün detaylarına ulaşarak bütünsel bir kaplama
oluşturur, demir ve çelik malzemeleri atmosferik, toprakaltı ve sualtı
korozyonuna karşı korur, sızdırmazlığı sağlar. Böylelikle boyanın ulaşamayacağı
bölgelerde çeliğin korozyonunu önler. Metal yüzeyler üzerine direkt olarak
uygulanan boya kaplamada ise çatlaklar arasından sızan yağmur veya havanın nemi
çeliğe ulaşarak pas oluşmasına dolayısıyla da boyanın zamanla kalkmasına neden
olur.
Maliyet açısında değerlendirildiğinde boya daha uygun gibi
görünse de, galvanizli çeliğin korozif ortamlarda direnç gösterebilme özelliği
ve uzun ömürlü olması göz önüne alındığında sıcak daldırma galvanizin daha ekonomik
olduğu da anlaşılmaktadır.
Çelik, atmosfer ve diğer sert ortamlara maruz projeler için
korozyondan korunma çok önemlidir. Genellikle büyük inşaat projeleri için uzun
ömürlü, dayanıklı ve 50 – 100 yıllık korozyondan korunma hedefi
vurgulanmaktadır.
Sıcak daldırma galvanizin geniş kullanım alanının nedeni,
kaplamanın üç katlı koruyucu özelliğidir. Bariyer kaplama gibi, tamamen çelik
yüzeyi kaplar ve metalürjik bağ oluşturarak çeliği aşındırıcı etkilerden korur.
Kaplamada hasar ya da küçük bir süreksizlik meydana gelse bile, çinko bu
bölgede kendini feda ederek çeliği korur. Son olarak, kaplamanın doğal yollardan
ayrışması halinde, yüzey üzerinde ek bir koruma tabakasının oluşması sağlanır.